29 Mart 2009

ANILARLA DEDEM

bugün oy kullandım .sayemde bizim mahallenin muhtarı kazanacak .adam tek aday.kendi oyu bile seçilmesine yeter .birde benim oyum tabi.ortalık alınmayan oy pusulaları ile dolu. kimliklere bir kişi bakıyor.yine hile çok olacak. yine sabah olacak. yine aynıları kazanacak.Allahım lütfen ankarayı i.melih kazanmasın da kim nereyi kazanırsa kazansın .amin.sabah oğullarımla dua ettik amin dedik. benim büyük yavrunun duası tutar ama antalyadan ankaraya etkili olurmu .bakalım Allah büyüktür.
hava antalyada nefis .benim adamda göreve gitti. tam et havası. çocuklarla ne güzel mangal olurdu.ama beyim işe gitti.seçim yüzünden görev.
beyim ne komik bir ifade .bizim erzincanlı akrabalar çok kullanıyor.rahmetli dedemde' bey nedir beğenmek nedir' derdi.dedem tam bir nasrettin hocaydı.bacanağını çok kıskanırdı.bacanağı önceden ankaraya gelmiş,esatta dükkan açmış. dedem ondan 5 -10 sene sonra gelmiş ama çok prensipliydi hiç doğru birşey öğrenemeden öldü.gitti.bacanağı belediyelere çok girdi çıktı.iyi rüşvet verirdi.bahçesinde yetiştirdiği gülleri,belediyelerdeki heriflere çey,şeker,ezme götürürdü. ah o ezme ne güzeldi.bahçesi çok bakımlı ve güzeldi. bizim bahçe çok köylüydü.bahçesinde hep misafirleri olurdu.kahveyide hep bana yaptırırdı. of of . tabi ben kahveyi,bizim bahçeyi sulamak için kuyudan su çekme molasında yapardım.babanem rahmetli 2 metreye 3 metre alana domates diker. bende kuyudan su çeker sulardım .benim belkide 10 yaz tatilim böyle geçti. sonuçta bir iki kilo küçük biçimsiz anca turşu yapmaya domates olurdu.ama bacanak 50 cm çapında yerlere diker ,gübreyi verir acayip çok domates toplardı.neyse. şimdi o yüzden eşya taşıyamıyorum.
bu dedemin bacanağı her çarşıya gittiğinde bol bol et alırdı,alışveriş,yapardı.hanımıda basardı kalayı. gene et almış .adam sana demedimmi ,alma var. sebzelerden ha bire kızartma yapardı. anneme ye derdi, bizde yerdik .gurbette en çok aklıma halamızın kızartması gelir.nefis kızartma.
neyse dedemin birazda halada gönlü varmış .halayı istemeye gitmiş ,babannemi vermişler. bunu hep söyledi.bacanağını en çok bundan sevmezdi.bence.babannemde 'ocağın batmaya hep o gaydadamısın 'derdi.
birgün dedem bacanağını bahçede oturmuş,eve dönmüştü.baktım ,bir telaş dede ne oldu dedim,dedem nasıl üzgün ,biryandan camdan bakıyor'talıh talıh kör talıh.2 saattir bacanağın bahçesinde oturuyorum kimse gelmedi,şimdi 3 gari gelmiş oturuyorlar .'
bacanağı bahçe sulardı,dedemde hemen bahçe sulardı.dedem için bacanağı hiç birzaman yenemediği rakibiydi.nasıl deniz baykalın kaderi muhalafet olmaksa ,dedemin kaderide bacanağına yetişememekti.
birgün ben bacanağın evinde halaya yardım ediyorum .perdeleri ütülüyorum.bana seslendi. halanı çağır dedi. hala koş dedim .hala çabuk ol başını suya tutalım dedi .hemen banyoya götürdük.kafasını yıkadık .hastahaneye götürdüm.yüz felci geçirmiş.biraz kolunda hareket azaldı.çabaladı.iyileşti. benim dedede bacanağa özendi.o da felç geçirdi. hayatında ilk kez bacanağını geçti. 5 sene konuşamadan ,yürüyemeden yaşadı.
dedem rahmetli bana esketek ,ağzını çok açmadan gül derdi.bende onun etkisiylemi acaba hep gülerken ağzımı kapatırım.

2 yorum:

  1. süpersin.okurken içim ısındı biliyormusun?oldum olası sevmişimdir eski hikayeleri.

    YanıtlaSil
  2. yazacak çok şey var ama benim yavrular fırsat vermiyor.kaçamak bu kadar yazabiliyorum.

    YanıtlaSil