23 Mayıs 2010

BEN BAYKALIN GİTTİĞİNE HİÇ ÜZÜLMÜYORUM AMA ....

Cok uzuluyoruz ama….


Zulfu Livaneli´nin kose yazisi

Deniz Bey , o fotografi cikarip bakmanin zamani geldi!

Secimler oncesi CHP ’ ye zarar vermemek icin bildigim bircok konuyu icime gomerek sustum , bundan sonra da bu parti ve liderine iliskin hicbir sey yazmayacagim.

Cunku bir faydasi olacagina inanmiyorum.

Ama bu konudaki son yazimda size bir tanikligimi aktarmak zorundayim.

Bunu bir borc olarak goruyorum:

* ***

Deniz Bey lutfen hatirlayin:

19 Aralik 2002 tarihinde karli bir Ankara gununun aksaminda Mehmet Sevigen’in evindeydik.

Ben Cumhurbaskani ile gorusmeden geliyordum.

Abdullah Gul Basbakandi , Tayyip Erdogan’in ise Meclis’e girme umudu kalmamisti.

Cumhurbaskani Sezer bir gun once , Tayyip Erdogan’in “milletvekili olmadan basbakan olma” onerisini reddetmisti.

Turkiye’nin kaderi o aksam o evde degisti , cunku siz “Tayyip Erdogan basbakan olacak!” diye tutturdunuz.

Sizi “Cok tehlikeli bir oyun bu!” diye uyaran parti disindan onemli sahsiyetlere kizdiniz,

“Hayir!” dediniz “Iki ay dayanamaz. Goreceksiniz iki ay dayanamaz..”

Sizin bu iddianiza karsilik ben ne dedim:

“Erdogan herhangi bir kisi degil, butun tarikatlarin birleserek Erbakan’in yerine sectigi siyasetci; arkasinda Amerika, Avrupa destegi de var.

Program Turkiye’yi ilimli Islam cumhuriyeti yapma programi. Sizin dediginiz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatini bitirecek.”

Iki ay dayanamaz iddianizi, “gorusleri geregi IMF ile anlasma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar. .” tezine oturttunuz.

Ama bunlarin hepsi bahaneydi cunku siz iki partili rejimin isinize yaradigini anlamis ve secim sonuclarina sevinmistiniz. Cunku size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etmek yetiyordu. Bu is birligini daha sonra da surdurdunuz.
O zaman ben sizin Tayyip Erdogan’la secim oncesinde Beylerbeyi ’ nde gizlice bulustugunuzu ve bir anlasma yaptiginizi bilmiyordum.

Bu gecenin taniklari var : Onder Sav, Esref Erdem, Mehmet Sevigen, Bulent Tanla, Yasar Nuri Ozturk.

Belki bazilari sizden korkar ve taniklik etmez ama bir kismi da bu sozlerin dogru oldugunu aciklar.

Yani taniklar var. Otekiler de soylemese bile icten ice bunun dogru oldugunu bilir. Siz de bilirsiniz.

Tartismanin sonunda dediniz ki:

“Bu gece birbirimizin fotografini cektik. Iki ay sonra cikarip bakalim.

Ama rotus yapmadan.... .!

Hangimiz hakli cikmisiz?”

Simdi, 2007 secimlerinin ardindan o fotografi cebinizden cikarip bakin Deniz Bey.

Ve dusunun; Meclis grubunda :
“Erdogan’i basbakan yapiyor diyorlar. Evet yapiyorum.Var mi itirazi olan!”

diye bas bas bagirmaniza degdi mi?
Erdogan’ la Beylerbeyi ’nde gizlice bulusmaya ve size oy veren milyonlari hice sayarak gizli anlasmalar yapmaniza degdi mi?

(Deniz Bey, biliyorsunuz ki bu gizli bulusmanin da tanigi var.)

Basbakan olmak, elbette Erdogan’in demokratik hakkidir. Ama bunun icin olaganustu caba harcamak CHP’nin birinci gorevi degildir. Ustelik dokunulmazlik kaldirilmadan.

Bir milletvekilinin mazbatasini iptal ettirip, Anayasa’yi degistirip, grubu baski altina alip, Siirt secimlerini es gecip Erdogan’i meclise sokmak ve dokunulmazlik zirhina kavusturmak icin verdiginiz canhiras cabanin yuzde birini partiniz icin verseydiniz sonuc bambaska olurdu.

Size o gun soyledigim gibi, Turkiye’nin kaderini degistirdiniz.

Deniz Bey; sozlerimde en ufak bir carpitma varsa cikip soyleyin.

“Oyle degildi. Boyle konusmadik.” deyin.
Genel Sekreterinizin ve en yakinlarinizin tanik oldugu bu konusmayi inkâr edin.

Ya da basinizi onunuze egin ve tarihin hakkinizda verecegi yargiyi dusunun.

Deniz Bey; cok agir seyler yazdigimin farkindayim. O aksamki tartismaya kadar bir dostlugumuz vardi, bunlari yazmak istemezdim.

Ama hem duruma dogru teshis koyamamaniz, hem de asiri derecede inatci olma huyunuz yuzunden hepimizi tehlikeye attiniz.

Tayyip Erdogan ’ in yuzde 34 oyla meclisin ucte ikisini ele gecirmesinin manivelasi oldunuz.

Daha once Refah Partisi’nin belediyeleri ele gecirmesi de sizin oylari bolmeniz sayesinde gerceklesmisti. .
Tayyip Erdogan ’ larin ve yine cok yakin dostunuz olan Melih Gokcek ’ lerin en buyuk sansi sizdiniz.

CHP ’ nin ise en buyuk sanssizligi oldunuz.

Bu ulkenin sola siddetle ihtiyac duydugu bir donemde, butun uyarilarimiza ragmen partiyi saga cekmekte, Kurtlerden, Alevilerden, solculardan ayirmakta israrli oldunuz.

Erdal Inonu, Hikmet Cetin, Murat Karayalcin, Fikri Saglar, Ercan Karakas, Mehmet Mogultay, Seyfi Oktay, Celal Dogan ve daha bircok sosyal demokratla el ele tutusup halkin karsisina cikmaniz gerekirken; eski MHP’l ileri, eski ANAP’lilari, idamla yargilanmis sagci militanlari parti vitrinine cikarmakta israr ettiniz.

Size defalarca “Bir seyin asli varken kopyasina kimse bakmaz!” dememize ragmen, sol politikalari degil, MHP cizgisini tercih ettiniz.

Sagcilari ve sekreterinizi Meclis’e sokarken, Ismet Pasa’nin Avrupa Konseyi’nde komisyon baskani olma basarisini gosteren torunu Gulsun Bilgehan’i Meclis disinda biraktiniz.

Inanin ki bunlari yazarken samimi olarak uzuluyorum. Keske hakli cikmasaydim, keske sizin tahminleriniz dogrulansaydi diyorum ama durum ortada.

Yazik oldu Deniz Bey, hem size, hem partinize, hem de size inanan temiz yurekli sosyal demokratlara.

Artik bundan sonra istifa etseniz de bir etmeseniz de.

Bad-el harab-ul Basra !

Zulfu LIVANELI



1 yorum:

  1. Bu nasıl iş ya hu! Bende 2 üniversite diploması var ama anlayamıyorum, nasıl anlaşma yaparlar, nasıl gizlice buluşur insanlar, sadece bu yazı için değil söylediklerim. Kendi doğrularına göre tarihe şekil vermek kimin haddine.
    Ben dinimi yaşamaya çalışan bir insanım. Başımıza dürüst, özgürlükçü insanlar gelsin. İnanamıyorum :(

    YanıtlaSil