4 Aralık 2010

bugün  tempo yoğun.iki gündür migrenim tuttu,kusmak başğrısı,gözün üzerindeki dayanılmaz sızı,..ama şükür geçti,biraz sersem gibiyim,iki kilo vermişim,,nedense sevinemedim,aylarca bir kilo veremeyen ben..güçlü olmam gerek dedikçe fos çıktım.
Büyük oğlum beni tam anlamıyla çıldırtıyor,hayat prensibi benim dediklerimi dinlememek..sürekli bana saygısızlık,ukala cvaplar,,azarlamalar,beni küpler bindiriyor,evde koşturp duruyoruz,sanki filler bir yerden biryere gidiyor,efekti eşliğinde,ben konuşurken bağırıyor ve dinlemiyor,gel dayan diyorum esketek,sana kimse dayanmazken sen dayan...Dün okuluna gittim,öğretmenleri daha iyi notlar alabilir kapasitesi bu değil dedier,notları 4 civarında geçen sene çoğu beşti,ergenliğe de giriyor bir yandan,onun için o kadar çabalayıp sonrada bu kadar hakaret saygısızlık  görmek beni mahvediyor.
böyle zamanlarda insanın bazı beklentileri oluyor,aranmak ,sorulmak istiyor,gerçi herkes kendi hayatında neler yaşıyor,bilmiyorum ama bazı yakınlarımın artık adını bile duymak istemiyorum,arkadaşım sandığım kişilerin,akrabam sandıklarımın...gerçek şu,,hayatta herzaman yalnızsın..yalnız doğup yalnız ölmüyormuyuz..
herkes meşgul,zamanı yok,işi var,çok sevdiğim bazı kişileri artık sevmemeyi,düşünüyorum,hayatımdan çıkarmayı,zaten ben onların hayatından çıkmışım,benim salaklığım ölesiye akraba diye sevmek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder